Karahindiba Çiçeği

Karahindiba çok yaygın bir bitkidir. Özellikle güneşli çayırlarda ve yaylalarda yetişir. Asteraceae familyasına ait, dona karşı çok dayanıklı, çoğunlukla kendiliğinden olan çok yıllık bir bitkiden elde edilen bir fitoterapi ürünüdür. Yaprakları şekildir ve renk olarak hindibayı andırır. Bitki yaklaşık 40 santimetre yüksekliğe kadar büyüyebilir.

Karahindibanın güçleri yüzyıllardır bilinmektedir ve 1500 yıllarda büyülü olarak kabul edilmektedir. Yaprakları salatalarda çiğ olarak da yenebilir, acı da olsa özel ve aromatik bir tada sahiptirler. Bitki, daha sonra, en önemli arındırıcı ilaçlardan biri olarak tanımlandığı bir dönem olan Rönesans döneminde oldukça önemli hale gelmiştir.

Karahindiba beyaz lateks içerir, tahriş edici değildir ancak hassas kişilerde alerjiye neden olabilir ve kauçuğa benzer özelliklere sahiptir; bu nedenle, İkinci Dünya Savaşı’nda, Rusya’da tam olarak lastikler için kauçuk üretmek için çeşitli karahindibalar yetiştirilmiştir. Karahindiba yenilebilir bitkidir, ancak bu tür ağır metalleri biriktirme kabiliyetine sahip olduğundan, kentsel ortamlarda yetişen bitkilerin kullanılmaması tavsiye edilir. Erken çiçek açması ve çiçeklenmeyi sonbaharın sonlarına kadar uzatması, çiçeklerin az olduğu dönemlerde arılara nektar sağlaması nedeniyle önemli bir tatlı bitkidir. Üstelik karahindiba balı çok iyi bilinmektedir.

Karahindiba Çiçeğinin Hikayesi

Hemen hemen herkes hayatında bir kere de olsa, dileğinin gerçekleşmesi ümidiyle karahindiba çiçeğine üflemiştir. Bu çiçeğe üfleyen, tohumlarını dağıtan çocuklardır. Bu bağlamdan dolayı anlamı çocukluk ve masumiyettir. Ayrıca çiçeklerin ve bitkilerin dilinde karahindiba güveni, gücü ve umudu simgeler. Daha fazla çiçeğin anlamı için Çiçeklerin Anlamları kategorimizi inceleyebilirsiniz.

Bir çok çiçek de olduğu gibi karahindiba çiçeğinin de hikayesi vardır. Hikaye ve masal geçmiş yüzyıllardan beri insanlığın vazgeçilmezidir. Karahindiba çiçeğinin hikayesi de şu şekildedir. Güneş tanrısı Apollon’un oğlu Phaeton’un, güneş arabasının hareket ederken saçtığı tozlarından büyüyen bir çiçek olduğu söylenmektedir. Mitolojide, Theseus’un Hekate’nin tavsiyesi üzerine, yeterince güçlenip Minotor’u yenmek için arka arkaya 30 gün boyunca sadece karahindiba yediği söylenir.

İlginizi Çekebilir  Bodrum Papatyası

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir